İkrar-HA1 | 09 Ocak 2022 | Alevilik, Dünya, Gençlik, Genel, Güncel Haberler, Kadın, Kültür Sanat, Manşet, Politika, Son Dakika A- A+
İKRAR – Avusturya Alevi İnanç Toplumu adına gerçekleştirilen bir açıklama da Milli Eğitim Şurasında alınan “Okul Öncesi çocuklara din eğitimi verilsin” kararına tepki gösterildi. Gerçekleştirilen açıklama da alınan karar çok sert ifadeler ile eleştirilirken, “Devletin esas görevi her türlü inanca karşı eşit mesafede durmak; tüm eşitsizlikleri ortadan kaldırarak inanç ve vicdan özgürlüğünü güvence altına almak olmalıdır” ifadeleri kullanıldı.
Avusturya Alevi İnanç Toplumu adına Genel Başkan Yüksel Bilgin imzası ile yayınlanan açıklamada şu ifadeler kullanıldı;
Basına ve Kamuoyuna
Millî Eğitim Bakanlığı’nın en yüksek danışma kurulu olan Millî Eğitim Şurası’nın 1-3 Aralık 2021’de Ankara’da gerçekleşen toplantısında „okul öncesi eğitimde çocuklara din eğitimi verilmesi“ yönünde tavsiye kararı alındı.
Söz konusu tavsiye kararı bilimsel ve pedagojik olmaktan uzak hem çocuk gelişimi bakımından hem de din veya inanç özgürlüğü ile çoğulculuk ilkesi ve ayrımcılık yasağı bağlamında sorunludur.
Türkiye Cumhuriyeti yöneticilerinin, yıllardır okullarda dayatılan ve Sünni Hanefi inanç anlayışının kavram ve uygulamaları temel alınarak sunulan zorunlu din dersine karşı Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi hükümlerini hiçe sayarak müfredata yeni din dersi eklemesi başlı başına bir hukuksuzluk örneğidir.
Millî Eğitim Şurası tarafından alınan bu karar „Dinde zorlama yoktur“ ilkesine aykırı olmasının yanısıra çocuklarımızın okullarda tümüyle tarikatların kucağına bırakma anlamı taşımaktadır. Anayasanın laiklik ilkesinden hareketle Devletin esas görevi her türlü inanca karşı eşit mesafede durmak; tüm eşitsizlikleri ortadan kaldırarak inanç ve vicdan özgürlüğünü güvence altına almak olmalıdır. Buna en değerli örnek Avusturya Federal Cumhuriyeti’dir.
Bu nedenle, Avusturya Alevi İnanç Toplumu (ALEVI) olarak evrensel çocuk haklarına, hukuka, bilime ve laiklik ilkesine aykırı, Milli Eğitim Şurasının bu çağ dışı kararını kabul etmiyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı’nı bu büyük yanlıştan dönmeye, bilimden uzak ve Asimilasyoncu Eğitimlere son vermeye davet ediyoruz.
Türkiye Cumhuriyeti yöneticileri, altına imza atılan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi hükümlerini uygulamalı, zorunlu din derslerini kaldırmalı, eğitim programları ve müfredatları bilimsel normlara göre yeniden düzenlenmelidir.
Sevgi ve Muhabbet dileklerimizle
HABER MERKEZİ