Hoşgeldiniz  

Batıkentli kadınlar “Yaşamak İstiyoruz” sloganları ile yürüdüler

İkrar-HA1 | 23 Kasım 2021 | Alevilik, Dünya, Gençlik, Genel, Güncel Haberler, Kadın, Kültür Sanat, Manşet, Politika, Son Dakika A- A+

Batıkentli kadınlar “Yaşamak İstiyoruz” sloganları ile yürüdüler

İKRAR – Ankara Yenimahalle’de Batıkentli Kadınlar Platformu gerçekleştirdikleri eylem ile erkekler tarafından katledilen kadınları anarak yaşanan haksızlıklara zulme ve devletin seyirci kalmasını tek ağızdan haykırdılar.

Kadınlara yönelik süren baskı ve yıldırma politikaları, neredeyse her gün bir kadının katledilmesi, onlarca kadının fiziksel ve psikolojik şiddet görmesini protesto eden Batıkent Kadın Dayanışması tek yumruk olarak tek ses olarak Batıkent’e seslerini duyurdular. İstanbul Sözleşmesinden yaşanan ekonomik krize kadar iktidarın uyguladığı tavrın kadınları yok saydığını belirten kadınlar basın açıklaması gerçekleştirdiler.

Yoksulluğa, Şiddete ve Savaşa Karşı Bir Aradayız!

Türkiye’de 2021’in ilk 10 ayında en az 326 kadın erkekler tarafından katledildi. Sadece geçtiğimiz Ekim ayında bilinen 22 kadın cinayeti yaşandı. 53 kadın şiddete uğradığı için şikâyette bulundu. 9 kadın tecavüze uğradığını, 280 kadın ise taciz edildiğini resmi makamlara bildirdi.

Kadınlar artan şiddet karşısında yaşamlarını korumaya çalışırken iktidar ise kadınların haklarına yönelik saldırıları yoğunlaştırdı. Kadına yönelik şiddetin böylesi arttığı bir dönemde, iktidar, toplumsal cinsiyet eşitliğini esas alarak kadınların şiddete karşı korunmasının hukuki zeminini sağlayan, Türkiye’nin de ilk imzacısı olduğu İstanbul Sözleşmesini kendisine tehdit görerek tek taraflı feshetti.

Kadına yönelik şiddetin münferit değil politik olduğunu biliyoruz! Şiddetin önlenmesi için iktidarların alması gereken sorumluluğun farkındayız! Biz kadınlar her gün daha fazla tehdit altında, her gün daha tedirgin yaşamaya çalışırken bizleri koruyan mekanizmalara göz dikenlerin amacını biliyoruz! Kadınlar şiddet karşısında yalnızlaşmayacak, boyun eğip “kader” diyerek şiddeti kabullenmeyecek, kendine dayatılan hayatla yetinmeyecek!

Biz kadınlar ne İstanbul Sözleşmesinden, ne haklarımızdan ne de hayatlarımızdan vazgeçmiyoruz! Ve yine biliyoruz ki eşit, özgür ve şiddetsiz bir yaşam ancak kadınların dayanışması ve örgütlü mücadelesiyle mümkün!

Kovid 19 salgını, emekçiler açısından sömürünün giderek arttığı, hukuksuz işten çıkarmaların yasal hale getirildiği, mobbingin katlandığı, yoksulluğun daha da derinleştiği bir dönem olarak ilerliyor. Yurttaşlar ülkenin dört bir yanında yapılan eylemlerde “Geçinemiyoruz” diyor. Artan sömürü, şiddet ve yoksulluk ise en çok biz kadınları etkiliyor. Pandemi döneminde erkeklere oranla işini kaybeden kadınların oranı %32 daha fazlayken, ev içi iş yükü artışı ise %65 daha fazla. Evlerin içi kadınlar ve kız çocukları için daha çok yükün, daha çok şiddetin ve daha çok baskının alanı haline geldi, geliyor.

Artan hayat pahalılığı, neredeyse her kadını birer ev ekonomistine çeviriyor. Evin nasıl döndürüleceği, akşam ne pişirileceği, hangi marketten-hangi pazardan elimizdeki parayla ne kadar alışveriş yapılabileceği her birimizin aklında. Katlanan faturalar karşısında yerinde sayan ücretlerimizle en temel ihtiyaçlarımızdan bile kısmaya çalışıyor, ekonomik şiddetin de en derinini yaşıyoruz.

Halkın ekmeği küçüklürken 2022 yılı için planlanan bütçede “savunma ve güvenlik” başlığına ayrılan pay tam % 30 arttı. Irak ve Suriye’ye sınır ötesi operasyon ve asker bulundurmayı da kapsayan tezkere iki sene daha uzatıldı. Savaşın etkisiyle yeni göçler, yeni yoksulluklar kapıda. Her savaş döneminde kadınlara daha çok şiddet ve yoksulluk olarak dönen savaş politikaları karşısında yerli ve göçmen kız kardeşlerimizle beraber barış istemeyi sürdürüyoruz, sürdüreceğiz!

Tüm bu saldırılar karşısında kadınlar olarak mücadeleden vazgeçmiyoruz! İktidarın kadın katillerini koruyup kollarken mücadele eden, hayatlarına sahip çıkan kadınları cezalandırma yoluna gittiğini de biliyoruz. Geçtiğimiz yıl boyunca Ankara’da kadınların birçok eylemine kolluk kuvvetleri saldırmış, siyasetçi kadınlara onlarca yıllık cezalar verilmiş, kadınlara cezaevlerinde çıplak arama dayatılmıştır. Kendisine sistematik şiddet uygulayan kocasını ölmemek için öldüren Çilem Doğan’a Yargıtay kararı sonrası hapis cezası verilmiştir. Başak Cengiz, cezasızlık politikalarının ve katilleri koruyan kararların bir sonucu olarak samuray kılıcı ile sokak ortasında katledilmiştir.

 

Tüm bu saldırılar karşısında biz kadınlar eşitlik -özgürlük mücadelemizden , haklarımızdan, kazanımlarımızdan ve hayatlarımızdan asla vazgeçmeyeceğiz!
İşşizliğe , yoksulluğa, güvencesizliğe, gericiliğe , tacize , tecavüze, şiddete, katliamlara ve savaşlara karşı birlikte mücadele edeceğiz!
Biz Batıkentli kadınlar olarak özellikle son dönemde Batıkentin meydanlarında ,parklarında yaşanan kadınlara yönelik şiddet ve taciz olaylarına karşı birlikte ses çıkaracağımızı , parklarımızı meydanlarımızı terk etmeyeceğimizi ve mahallelerimize sahip çıkacağımızı da buradan duyuruyoruz. Batıkent kadınlar ve çocuklar için güvenli hale gelene kadar mücadeleden vazgeçmeyeceğiz. İki kız çocuğuna yönelik tacizi engellemeye çalışırken katledilen Batıkentli komşumuz Haydarcan Kılıçdoğan’ı da burada anıyoruz.

Meydanları, sokakları terketmiyoruz.!
Güvenli mahalleler, güvenceli işler ve şiddetsiz bir yaşam için mücadeleyi büyütüyoruz!
Yaşasın kadın dayanışması!

Batıkentli Kadınlar

 

Etiketler:

EN SON HABERLER

© 2020 İkrar Haber Ajansı Tüm Hakları Saklıdır ~ İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.