İKRAR – 23 Haziran 2019 İstanbul Yerel Seçimlerinde HDP’nin Millet İttifakı Adayı Ekrem İmamoğlu lehinde karar almasının ardından AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından İmralı’ya PKK Lideri Abdullah Öcalan ile görüşmek üzere gönderilen Munzur Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Ali Kemal Özcan (o süreçte Doçent olarak görev yapıyordu) katıldığı bir TV programında HDP Eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ı tehdide varacak söylemlerde bulundu. AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Demirtaş’ı kastederek “Kandil’e hesap verecek” açıklaması gündemiyle programda açıklamalarda bulunan Özcan “Demirtaş’ı tahliye olduktan sonra sadece Abdullah Öcalan yaşatabilir” ifadesini kullandı. Bu açıklama Demirtaş hakkında suikast planları yapıldığı düşüncesi doğurdu.
Haziran 2019 İstanbul Yerel Seçimlerinde HDP’nin çağrısı ile Millet İttifakı Adayı Ekrem İmamoğlu çevresinde toplanan Kürtleri AKP-MHP eksenine kaydırması için AKP’li Cumhurbaşkanı tarafından verilen talimatla MİT’in planladığı bir program kapsamında PKK Lideri Abdullah Öcalan ile İmralı’da 3 saati aşkın bir görüşme gerçekleştiren Prof.Dr. Ali Kemal Özcan, İmralı dönüşünde Anadolu Ajansı ve TRT başta olmak üzere iktidara yakın medya gruplarının katıldığı bir basın toplantısı düzenledi. Açıklamada Öcalan’ın İstanbul seçimlerinde kürtlere tarafsız kalın çağrısı yaptığını belirten Özcan, Millet İttifakı’na oy gitmemesi gerektiğini belirten bir mektup ile siyasi gündeme düşmüştü. Geçtiğimiz günlerde AKP’li Cumhurbaşkanı TBMM’de partisinin grup toplantısında “Edirne’deki en büyük hesabı İmralı’dakine verecek” demişti. Munzur Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Ali Kemal Özcan’da bu ifadeleri değerlendirerek Demirtaş’a bir gönderme yaptı.
Prof.Dr. Ali Kemal Özcan
“Ben Erdoğan’ın niyetinin ne olduğunu ne için söylediğini bilemem. Peki bunu yalnız Erdoğan mı biliyor. Yani Selahattin Demirtaş’ın Öcalan’a, Öcalan’dan da öte Kürt halkına çıktığında bunlar sorulacak. Sen ‘Seni başkan yaptırmayacağız’ niye dedim. Beni İmralı’ya devlet gönderdi. Devlet kim? Devletin başında Erdoğan. Elbette ki Erdoğan’ın takdiri ve onayı olmadan ben gidemem. Bu doğrudur bunu ben kaç kez söyledim. Peki beni gönderen devlet açıklamayı Öcalan ısrarla istememesine rağmen ters teper, ki ben de devlet yetkililerine söyledim, uyardım, hatta Amerika’daki oğlumla da görüştüm o da aman sakın yapma dedi ama ben yaptım. Ama ben yaptım niye yaptım? Çünkü beni İmralı’ya gönderen bunlar. Ben çözüm peşindeyim, üzüm yeme peşindeyim. Dolayısıyla sorumluluğu onlara bırakarak mektubu okudum. Yanlış yaptım, objektif olarak ama üzüm yemek üzere, çünkü çözüm devletten geçer PKK’den geçmez, beni İmralı’ya gönderen akla ben uydum. Ve mektubu okudum. Peki Selahattin Demirtaş’ı İmralı’ya kim gönderiyordu? Hem de bir değil birkaç kez göndermiş. Gurup gurup gönderiyorlardı. Öcalan siyasetin merkezine girmişti. 20 sene sonra Recep Tayyip Erdoğan’ın başında olduğu bir devlet Öcalan’la muhatap oldu. Bu muhataba Kürtler adına Selahattin Bey neden ısrarla herkesten daha fazla düşmanlık yaptı ve ben seni başkan yaptırmayacağız diye 3 cümlelik meclis konuşması yaptı. En önce Erdoğan’a Demirtaş bey saldırıyordu. Bugün saldırsa iyi neyse, o dönem seni bir iki haftada bir seni Öcalan’ın yanına gönderiyordu. Mudanya’ya yaklaşınca canlı yayın kameraları bekliyordu. Meclis’te aynen şu cümle, MHP ile CHP, o zaman bunlar beraberdi biliyorsunuz, Çözüm istemiyorlardı. Diyorlardı ki ‘Tayyip Öcalan, Abdullah Erdoğan’ gırgır geçiyorlardı. Demirtaş bunların hepsinin öncülüğünü yaptı. Şimdi Demirtaş çıktığında, ben tahminimi söylüyorum, canını kurtarırsa eğer bırakın siyaseten iş yapmayı sadece Abdullah Öcalan kurtarabilir. Sadece Abdullah Öcalan Demirtaş’ın canını kurtarabilir.”
Munzur Üniversitesi bünyesinde görev yapan Prof.Dr. Ali Kemal Özcan, İmralı’ya gönderildiği zaman Doçent olarak görev yapıyordu. Özcan, mektup açıklaması sonrasında YÖK tarafından Profesör olarak atandı. Özcan hala Öcalan ile gerekirse görüşebileceğini belirterek, AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan ile de temas halinde olduğunu belirtti.
HABER MERKEZİ