Cumhurbaşkanlığı ile İçişleri Bakanlığı tarafından soru önergesine cevap bekleyen HDP İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu’nun önergesinde şu ifadeler yer aldı;
Alevilerin kolektif emeği ve lokmalarıyla inşa edilen Isparta Cemevinin açılışında Pir Sultan Abdal Kültür Dernekleri (PSAKD) Genel Başkanı Gani Kaplan’ın konuşması esnasında Diyanet’i eleştirmesi üzerine, Isparta Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen yerinden kalkarak Gani Kaplan’ın konuşmasına müdahale etmiş ve kürsüden indirmeye çalışmıştır.
PSAKD Genel Başkanı Gani Kaplan yaptığı konuşmada; Alevilerin ibadethaneleri olan Cemevinin yasal statüye kavuşturulmadan yapılacak hizmetlerin bir anlamı olmadığını, Diyanet’in Alevilere yönelik ayrımcı söylemlerinin olduğunu belirterek devam ettiği konuşmasında, “Açılışını gerçekleştirdiğimiz Cemevinin yasalarda kabul görmediğini biliyoruz. Alevilerin ibadethanelerin yasal statüsünü kabul etmeden bizlere hizmet vermenin bir anlamı yok. Aleviler açısından bu zulümdür. Cemevleri kırmızı çizgidir diyen Diyanet de bizler için kırmızı çizgidir. Diyanet’in yaptığı hizmetten tek bir dinin tek bir mezhebi yararlanıyor. Laiklik toplumsal barışın güvencesidir. Bu ülkede Diyanet olduğu sürece laiklikten bahsedilemez” ifadelerini kullanmıştır.
PSAKD genel Başkanı Gani Kaplan’ın Diyanet’i eleştiren konuşması devam ederken, AKP’li Isparta Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen yerinden kalkarak Kaplan’ın bulunduğu kürsüye doğru yürümüş, Kaplan’a karşı ölçüsüz üslup kullanarak, Kaplan’ın kürsüden indirilmeden programa devam edilmeyeceğini söylemiştir.
Isparta Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen, toplumun her kesiminden toplanan vergilerle oluşan bütçeden yapmış olduğu bir harcamayı, kendi cebinden yapıyormuş gibi davranarak, kendisini Cemevinin sahibiymiş gibi göstermeye çalışması kabul edilecek bir tutum değildir.
Cemevlerinin yasal ibadethane statüsüne kavuşturulması ile ilgili AİHM ve çeşitli yerel mahkeme kararları mevcut iken, Türkiye’de halen Cemevlerine Anayasa ve yasalar nezdinde bir statüye kavuşmamasından kaynaklı olarak Cemevleri genel bütçe üzerinden diğer ibadethanelerin gördüğü desteği görememektedir.
Dolayısıyla, Isparta Belediye Başkanlığı örneğinde yaşandığı gibi bazı Belediye Başkanlıkları da Alevilerin de ödediği vergilerle oluşan genel bütçeden yapmış oldukları harcamaları, kendi paraları ile yapmış gibi, Cemevlerinin sahipleriymiş gibi davranma gafletinde bulunmalarına yol açmaktadır.
Yaşanan bütün bu durumların ana sebebi, Cemevlerinin yasal olarak ibadethane statüsüne kavuşmamasından kaynaklanmaktadır.
Bu bağlamda;
Cumhurbaşkanlığı’na sorulan soru
- Bütün bu mağduriyetlerin giderilmesi için AİHM ve yerel mahkemelerin verdiği kararlar uygulanarak Cemevleri yasal ibadethane statüsüne kavuşturulacak mıdır?
İçişleri Bakanlığı’na sorulan sorular