Hoşgeldiniz  

Kurum Başkanları İKRAR’a konuştular “Maraş’ın hesabını soracağız”

İkrar-HA1 | 25 Aralık 2021 | Alevilik, Dünya, Gençlik, Genel, Güncel Haberler, Kadın, Kültür Sanat, Manşet, Politika, Son Dakika A- A+

Kurum Başkanları İKRAR’a konuştular “Maraş’ın hesabını soracağız”

İKRAR – Maraş Katliamı’nın 43’üncü yıldönümü dolayısıyla katliamın gerçekleştirildiği sokaklarda Alevi Kurumlarının çağrısı ile binler katliamı lanetleyerek yürüdü. İkrar Haber Ajansı tarafından naklen canlı yayınlanan yürüyüş sonrasında kurum başkanları İKRAR’a çeşitli değerlendirmelerde bulundular.

Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Pir Hüseyin Güzelgül, Alevi Dernekler Federasyonu Genel Başkanı Pir Celal Fırat, Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanı İsmet Kurt ve Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu Eşit Başkanı Hüseyin Mat Maraş Katliamı anması hakkın da açıklamalarda bulundular.

 

ABF Genel Başkanı Pir Hüseyin Güzelgül;

“43 yıl önce derin devlet tarafından tezgahlanan programlı bir şekilde buradaki Alevi canlarımızı katlettiler. Bizde bu yıl tekrardan Maraş’a gelip katledilen canlarımızı anmaya geldik. Bu devlet bu katliam ile yüzleşmediği sürece de gelmeye devam edeceğiz. Aleviler Kerbela’dan beridir sürekli planlı katliamlar ile karşı karşıyadır. Bu katliam diğerlerinden çok daha farklıdır. Bu katliamda asimilasyon ile yok edemedikleri katliamlarla yok etmeye kalkıştılar. Fakat orada da bir çare bulamadılar. Alevilerin yol erkanı musayibi vardır. İmam Hüseyin kerbela çölünde nasıl serini verdiyse bizler de serimizi vermeye hazırız. Katliamlarla da bu devlet yüzleşmediği sürece de unutturmayacağız” dedi.

 

ADFE Genel Başkanı Pir Celal Fırat;

“Maraş Katliamı’nın 43’üncü yıldönümü münasebetiyle Maraş Erenler Cemevi’ndeydik. Anmalar yapıldı. 43 sene geçmesine rağmen bu yaralar hala taptaze diri duruyor. Bu mantık egemen mantık hala Alevileri görmemezlikten geliyor ve bu katliamları basitleştirmeye çalışıyor. 43 sene geçmesine rağmen bu katliamlar o günde kalmadılar. Hala bugünlere geliyor ve katliamlar devam ediyor izleri devam ediyor. Hala o katliamların yeniden yapılabileceği konjektörü var. İnsanlar hala ötekileştirilerek sınıflara bölüştürülüyor. Bunun tek sorumlusu da devlettir. Geçen hafta sivil toplum örgütleri ve siyasi partiler açıklama yapıp Alevi kurumlarını adeta provakasyon yapma mantığı ile eleştirmişlerdi. Gönül isterdi ki o beyefendiler de buraya gelselerdi de devletin ayıbını görselerdi. Hep beraber bu yapılanların devletin tüm sorumluluklarını yerine getirme çağrısını buradan yapsaydı. Çocuklarımızı bebeklerimizi katleden kadınlarımıza çirkin çirkin şeyler söyleyen dar ağaçlarında sallandıranları unutmadık unutmayacağız. Katledenleri çok iyi biliyoruz, katledilenleri de unutmayacağız” ifadelerini kullandı.

 

AKD Genel Başkanı İsmet Kurt;

“43 yıl önce hunharca katledilen uzuvları ayrı ayrı yerlere atılan yakılan gözleri oyulan hamile kadınların karınlarının deşildiği bir yerdir Maraş, Acının zulmün mazlum ve zalimin karşılaştığı yerdir Maraş tıpkı Kerbela gibidir. Maraş o dönemin 80 ihtilali için kurban edilen mazlumlardır Maraş… Bugün yine geldik Aleviler olarak gür bir sesle haykırdık. Hesabını sormak istiyoruz. Dosyaların açılmasını istiyoruz. O dönem katillerin yargılanması süreci tam bir muamma burada vicdanların rahatlamasını istiyoruz. Bugün buradayız. Yarın da olacağız. Dostluğun kardeşliğin eşit yurttaşlığın bir olduğu bir ülkede barışın ve huzurun yan yana olduğu bir ortam için burada olacağız. Hakk’a yürüyen canlarımızın devirleri daim olsun. Işıklar içinde uyusunlar. Maraş’ı unutturmayacağız”

 

Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu Eşit Başkanı Hüseyin Mat;

“43’üncü yılında Maraş’tayız. Katliamı lanetlemek için buradayız. Her yıl burada olmamızın amacı yaraları kaşımak değil bir daha böyle haksızlıkların zulümlerin olmaması için bir araya geliyoruz. Aynı zamanda bu bizim acımız birçok canımız o dönem katledildi. Onlar adına hatırlamak bir daha böyle katliam yaşamamak için bu mücadeleyi sürdürüyoruz. İstiyoruz ki devlet artık bu haksızlıklara karşı hesabını versin. Günlerce insanlara zulüm uygulanırken jandarmasından polisine kadar tüm kolluk kuvvetlerinin seyirci kaldığını biliyoruz. O anlamıyla da dünyanın birçok bölgesinde bu tür insanlık suçları işlendiğinde o devletler yetkililer özür dilediler ve yapılması gerekenleri yaptılarsa Türkiye’nin de bunu yapması lazım. Willy Brandt Yahudi anıtının önünde diz çöküp özür dilediğinde Alman halkı ve Alman devleti itibarsızlaştırılmadı aksine daha çok itibar kazandı. O anlamıyla Türkiye’nin de artık buna benzer adımlar atması gerekiyor. Bu Türkiye’nin demokratikleşmesi adına da önemli bir katkı sunacaktır. Devlet inatla ısrar ediyor hala herkesi Sünnileştirmeye Türkleştirmeye çalışıyor. Herkese bir elbise biçmiş ve giydirmeye çalışıyor. Bizler giymiyoruz. Avrupa’da ne kadar özgürleştikse Türkiye’de de özgürleşeceğiz. Bizim istediğimiz eşit yurttaşlık hakkıdır ve bu talepler bir masada oturup ta pazarlık edecek bir şey değildir.” dedi.

 

 

HABER MERKEZİ

 

 

 

 

Etiketler:

EN SON HABERLER

© 2020 İkrar Haber Ajansı Tüm Hakları Saklıdır ~ İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.