İkrar-HA1 | 22 Aralık 2021 | Dünya, Gençlik, Genel, Güncel Haberler, Manşet, Politika, Son Dakika A- A+
İKRAR – Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, hakkında siyaset yasağı getirilmesi ile ilgili Anayasa Mahkemesi’ne dilekçe verdi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı HDP hakkında açtığı kapatma davasında Demirtaş için siyaset yasağı getirmek istiyordu. Demirtaş’ta yazdığı dilekçe ile Anayasa Mahkemesi’ne başvuru da bulundu.
5 Yılı aşkın bir süredir Edirne F Tipi Cezaevi’nde siyasi rehine olarak tutulan HDP’nin Eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş iddianameye karşı kapsamlı hukuki savunmayı avukatlarının sunacağını belirtti ve birkaç cümleyle düşüncelerimi arz etmek istediğini ifade etti. Dışarıda olduğu kadar içeride de “siyasetçi” olmaya devam ettiğine dikkat çeken Demirtaş, “Siyaset yapmak için altın varaklı koltuklara ve saraylara gerek yoktur. Önemli olan nerede olduğunuz değil, yüreğinizin nerede ve kimler için attığıdır. Benim yüreğim her daim yoksul, emekçi halkımızın mazlum yüreğiyle birlikte atıyor. Halkımızın yüreğinin de benimle birlikte attığını biliyorum. Bana siyaset yapma zeminini sağlayan en önemli etken de budur” ifadelerini kullandı.
Selahattin Demirtaş’ın yazdığı dilekçe;
Sayın Başkan, değerli üyeler,
İddianameye karşı kapsamlı hukuki savunmayı avukatlarım Mahkemenize sunacaklar. Ben sadece, birkaç cümleyle düşüncelerimi arz etmek istiyorum.
“Kürt-Zaza”, “Müslüman”, “başı kapalı”, “yoksul” bir “kadın” doğurdu beni. Anamın bütün kimlikleri bu coğrafyada sorun olarak görüldüğünden, ben de benzerlerim gibi doğuştan ve mecburen siyasetçiyim.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı siyaseti koltuk, makam, mevki ve parti üyeliğinden ibaret sanıyor olsa gerek ki, bana siyaseti yasaklayabileceğini iddia ediyor.
Beş yıldan fazla süredir siyasi rehine olarak tutulduğum yüksek güvenlikli bir cezaevi hücresinde, beyaz bir plastik sandalyeden başka koltuğum da makamım da olmadı.
Ancak yine de dışarıdayken ne kadar siyasetçiysem içeride de o kadar siyasetçi olduğumu rahatlıkla belirtebilirim. Siyaset yapmak için altın varaklı koltuklara ve saraylara gerek yoktur. Önemli olan nerede olduğunuz değil, yüreğinizin nerede ve kimler için attığıdır. Benim yüreğim her daim yoksul, emekçi halkımızın mazlum yüreğiyle birlikte atıyor. Halkımızın yüreğinin de benimle birlikte attığını biliyorum. Bana siyaset yapma zeminini sağlayan en önemli etken de budur.
Şayet Mahkemeniz bana siyasi yasak getirirse kararın son cümlesi olarak şunu yazmanızı arz ve talep ediyorum:
“Siyasi yasak getiriyoruz ama bir işe yarayacağından da emin değiliz.”
Kararınızın Türkiye toplumu ve ortak geleceğimiz açısından katkı sağlayıcı nitelikte, tarih önünde ve halkın huzurunda gururla savunacağınız şekilde olmasını diliyor, saygılarımı sunuyorum
HABER MERKEZİ