İkrar-HA1 | 09 Temmuz 2021 | Dünya, Gençlik, Genel, Güncel Haberler, Kadın, Manşet, Politika, Son Dakika A- A+
İKRAR – Suruç Katliamında hayatını kaybedenlerin ailelerinin başlattığı Adalet Yürüyüşü’ne polis saldırdı.
Suruç Aileleri İnisiyatifi’nden Emrah Topaloğlu, Suruç Yaralıları ve Tanıkları’ndan Ümmühan Özdemir, Volkan Uyar, SGDF’den Yaren Tuncer ve Mustafa Kazak’ı gözaltına alındı.
Suruç Aileleri adına gerçekleştirilen basın açıklamasında da şu ifadeler yer aldı;
Basına ve Kamuoyuna
20 Temmuz 2015 yılında Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu’nun (SGDF) çağrısı ile Ortadoğu’da yıkılan bir kenti, Kobane’yi, dayanışma ile yeniden kurmak için yola çıkan 33 düş yolcusunun katledilmesinin üzerinden tam 6 yıl geçti. Amed katliamı ile başlayan IŞİD’in canlı bomba saldırılarına Suruç, Ankara, Sultan Ahmet, Reina, Antep katliamları eklenirken; katiller, katliamda sorumluluğu bulunanlar korundu, kollandı ve yeni katliamlar yapmalarının önü açıldı.
6 yıldır her ay Halitağa’da, mahkeme salonlarında ve sokaklarda hiç bıkmadan “Suruç için adalet, herkes için adalet” dedik. Adalet çığlığımızı bu ülkede adalet arayanların sesine, mücadelesine kattık. Cumartesi Anneleri’nden Taybet Anaya’ya, Berkin Elvan’dan Deniz Poyraz’a, Hrant Dink’ten Önder Babat’a, Roboski’den Suruç’a, Kemal Kerkut’tan Şenyaşar Ailesi’ne, Hande Kader’den Gülistan Doku’ya, Soma’dan Çorlu’ya kadar aydınlatılmayan, sorumluları yargılanmayan, göstermelik cezalarla kapatılmaya çalışılan, adalet isteyenlerin gözaltı ve tutuklama saldırıları ile susturulmaya çalışıldığı bir devlet politikası ile karşı karşıya kaldık.
6 yıldır binlerce kilometre yol gidip, katıldığımız Suruç katliamı davasında bir adım ilerlenmediği gibi, Ankara katliamı davasında ceza alan tek bir sanık dışında kimsenin tutuklu yargılanmadığı, delillerin dosyaya konulmadığı, avukatların her türlü talebinin red edildiği göstermelik bir mahkeme ile karşılaşıyoruz. Gizlilik kararı ile başlayan hukuksuzluk süreci katliam yerini gören kamera kayıtlarında eksik olan görüntüler ve katliamın yaşandığı gün yapılan telsiz konuşmaları gibi dava sürecinin seyrini değiştirecek eksiklerin 6 yıldır tamamlanması ile devam ediyor. Üstelik Suruç katliamı tanıkları, yaralıları ve avukatları tutuklama saldırıları ile yıldırılmaya çalışılırken, adeta hayatta kaldıkları için cezalandırılıyor.
Bu ülkede eşitlik ve özgürlük mücadelesinden, halklarımızın bir arada yaşama iradesinden korkanlar; iktidarlarının her sallandığında yeni bir katliamla bu ülkede direnenlere, ezilenlere, mücadele edenlere, yeni bir yaşamın mümkün olduğunu anlatanlara saldırmaktan, katletmekten geri durmadı. Suruç katliamı ve 33 düş yolcusunun katledilmesi de bunlardan biridir. Bu katliam, bundan öncekiler devlet eliyle işlenmiştir ve katiller aynı devlet aklı ile korunmaktadır.
Bu yüzden Suruç katliamının 6. yılında Suruç aileleri, yaralıları, tanıkları ve SGDF ile birlikte Ankara’ya temsili bir yürüyüş gerçekleştiriyoruz. 6 yıldır adalet arayan mücadelemizde, sesimizi, çığlığımızı 10 Ekim Ankara katliamının sesi ile buluşturacak bir kez daha “Suruç için adalet herkes için adalet” diyeceğiz.
Biliyoruz ki bu topraklara barış ve özgürlük katliamların aydınlatılması ve sorumlularının yargılanması ile gelecektir. Suruç başta olamak üzere katliamların aydınlatılması ise mahkeme salonlarında değil adalet mücadelesinin sokakta büyütülmesi ile gerçekleşecektir. Bu yüzden bugün bizimle olan, farklı kentlerde, sokakta, mahkeme salonlarında, adliye önlerinde adalet mücadelesini büyüten herkesten güç aldığımızı ve onlara güç kattığımızı bilerek yola çıkıyoruz.
İKRAR HABER AJANSI
HABER MERKEZİ